- Kitap
- Aile Kitaplığı
- Başvuru - Kaynak
- Bilişim - Elektronik
- Çocuk Kitapları
- Din
- Edebiyat
- Eğitim
- Ekonomi
- Etnik
- Felsefe - Düşünce
- Hobi
- Hukuk
- İletişim - Medya
- İslam
- Kişisel Gelişim
- Müzik
- Psikoloji
- Sanat - Mimarlık
- Sınavlara Hazırlık
- Siyaset
- Sosyoloji
- Spor
- Tarih
- Temel Bilimler - Mühendislik
- Tıp - Sağlık
- Turizm - Gezi
- Yemek Kitapları
- Sesli Kitap / Sesli Kitaplar
- Müzik
- Arabesk
- Rap & HipHop
- Türkçe Jazz (Caz) & Blues
- Halk Müziği
- Fantazi & Nostalji
- Türkçe Pop
- Türkçe Rock
- Film & Dizi Müzikleri
- Klasik Müzik
- Çocuklar & Aile İçin
- Oyun Havaları - Oriental
- Enstrumantal
- Diğer
- Dini Yayın
- Şiir & Anlatı
- Dans
- Kürtçe
- Etnik
- New Age
- Alternatif
- Elektro - Sufi - Chill Out
- Özgün Musik
- Tango Kanto Operet
- Karadeniz
- Alaturka
- Relax & Chill-Out
- İlahiler
- Film
- Mutfak Elektroniği
- Çubuk Blender Setleri
- Mikserler
- Mutfak Robotları
- Tost Makineleri
- Ekmek Kızartma Makineleri
- Elektrikli Pişiriciler
- Fritözler
- Mikrodalgalar
- Mini Fırınlar
- Mısır Patlama Makineleri
- Doğrayıcılar
- Katı Meyve Setleri
- Narenciye Sıkacakları
- Düdüklü Tencereler
- Seramik Tava
- Seramik Tencere
- Seramik Sahan
- Seramik Buharlı
- Ev Elektroniği
- Çay Kahve Makineleri
- Bebek Bakımı
- Ev Tekstili
- Anasayfa
- Kitap
- Ergun Hiçyılmaz
- Esir Kampları
Sibirya'dan çöllere, Hindistan'dan Birmanya'ya, Burma'dan Guyan'a kadar uzanan tarifi imkansız bir hayat... Çoğu, bedenlerine büyük gelen yamalı kaputları giyip, silah kuşandıklarında henüz hayatlarının baharını yaşamaktaydılar. Bazıları için ne savaş, ne de esaret bitiyordu. Balkan Savaşı'nda esir olanların bu defa Birinci Dünya Savaşı'nda tekrar esareti yaşadığı görülmüştü. Milli Mücadele'de esir düşenlerin içinde Harb- i Umumi'de yani Birinci Dünya Savaşı'nda da esaresi görenler vardı. Kaputsuz ve çıplak ayakla Sarıkamış veya Sibirya'da esarete yürümüşlerdi... Uçsuz bucaksız çöllerde, kimi zaman bir yudum suya, kimi zaman bir atımlık mermiye kurban giden onlardı. Yorgun, dayanaksız ve silâhsız ama cesurdurlar. Postaları yoktu... Savaşa baş koymasalardı, bir yastığa baş koyabilirlerdi. İngilizler, bir bölümü Teşkilât- ı Mahsusa'dan olan esirleri, Mısır çevresindeki kamplar yerine, çok uzaklara göndermişlerdi. Bu esir kampları Hindistan, Burma ya da Birmanya gibi sömürge alanlarında kurulmutu. İşkenceden ya da hastalıktan ölüp gidenler "kayıp" addedilerek kütükten düşürülmüştü. Hayatta kalabilenlerin bir bölümü de, geri dönme imkânını bulamayacaktı. Dönebilenler de esaretin psikolojik izlerini uzun süre taşıyacaktı. Mülâzim Gani (sonradan Binbaşı Atakkaan) veya Yedek Teğmen İbrahim (Sorguç) gibileri anayurda dönebilmiş ve savaşa, bu defa kaldıkları yerden, "Millî Ordu" saflarında devam etmişlerdi. Artık kendilerini unutan bir neslin bugün, her şeye rağmen bağımsız olarak yaşaması için dün kanını döküp, canını veren şerefli, asil nefer ve kumandanların destanlaşan hayatları....
Dil: TürkçeISBN: 9789786553719
Sayfa Sayısı: 256
Boyutları: 13,5 x 21,0 cm
Basım Tarihi: 2020 - Ocak
Konu: Türkçe Kitap - Tarih - Tarih - Diğer
Bu ürün hakkında henüz yorum yapılmadı.
Bu kitap hakkında bir yorum yazmak için, üye girişi üzerinden giriş yapmanız gereklidir.