tikla24.de'ye hoş geldiniz!
Peygamber Efendimizin Günlük Dua Ve Zikirleri

Peygamber Efendimizin Günlük Dua Ve Zikirleri
Kitap

Peygamber Efendimizin Günlük Dua Ve Zikirleri

Tedarik süresi
Satış dişı
6,99 EUR
4,99 EUR
inkl. MwSt zzgl. Kargo Ücreti
http://schema.org/PreOrder

Önsöz:
Dua, çağrı,yakarış,yalvarış,istek ve arzuların dile getirilişidir. Beşerin en büyük silahı sığındığı sermayesidir. Allah katında değerinin yükselmesinin vesilesidir. O’nun için yüce Nebi (A.S) duayı “İbadetin ta kendisi” veya “ibadetin beyni” diye tanımlar.

Varlık aleminin amacı ibadet olduğuna göre Allah’a sunulacak takdim edilecek ibadetlerin başını dua oluşturur. Kur’an duaya verdiği önemden dolayı bir dua olan Fatiha ile başlar, yine bir dua niteliği taşıyan Felak ve Nas süreleriyle sona erer. Yine Efendimiz’in hayatın her alanını kapsayan yığınla dua ve zikirleride bu önemin bir göstergesidir.

Dua; mümkün varlık olan insan ile aşkın varlık Allah arasındaki en büyük bağdır; Yeryüzünden Allah’a doğru yükseltilen bu çağrılar,insan ile Allah arasındaki ilişkinin canlı tutulmasını sağlar. Bu canlılık Allah’ı hayatın her alanına müdahil kılmak ; yani Allah’lı bir hayat yaşamak demektir. En sevinçli halden, en kederli hale kadar ; maddi ve manevi en üst seviyeden en alt seviyeye kadar, her ne hal ve durumda olunursa olunsun Allah ile olan ilişkinin hayatiyetini sürdürebilmesidir. Bu bağın canlılığını Efendimiz (A.S) çok önemsediği için ömrü boyunca dualarını hayatının her alanına yaymıştır. Bunu yaparken şu iki amacı taşıdığını görüyoruz; İlki ; insan-Allah ilişkisinin canlılığını korumak, İkicisi ise : Mümin insanın hayatını disipline etme düşüncesidir. “Tabiat boşluk kabul etmez” kaidesini iyi bilen o yüce Nebi iman eden bir müslümanın hayatının hiçbir karesini boş bırakmak istemez. Sürekli bu disiplini sağlamaya çalışır. O iyi biliyordu ki; Kalp, zihin,beden Allah’ı anmaz ise, Allah ile sürdürmesi gereken bağı zayıflatırsa, Allah’a ait kılması gereken bu alanlar başka şeylerle doldurulur; şeytanların ve nefsin hoyratça kullandığı alanlara dönüşür. İşte şimdi daha iyi anlıyoruz o yüce Peygamberin “Allah’ım beni göz açıp kapayıncaya kadarda olsa nefsim ile başbaşa bırakma” yakarışını... Çok küçük bir an “ tarfeten ayn” bir göz kırpması kadar az dahi olsa Allah’tan ayrı kalmamanın ifadesidir.

Allah’ın kulundan gelen bu dua ve yakarışları asla karşılıksız bırakmayacağını çok iyi bilen Efendimiz (A.S) insanın acziyetini, ve küçüklüğünü dile getirmesinin Allah’ın hoşuna gittiğini de çok iyi biliyordu. Çünkü Allah : her şeyi yarattığı asli konumlarda görmek istiyordu. İşte dua; beşerin haddini bilmesi kendi güçsüzlüğünü ve zayıflığını ifade etmesidir. Asıl güç ve kuvvet sahibinin kim olduğunu belirtmesi; istenilecek , boyun bükülecek,gözyaşı dökülecek makamı bulmasıdır.

Dua tevhid’in en büyük anahtarıdır. Sadece ilah’da tevhid değil; rızıkta,ümidde, korkuda, sevgide, hükümde birliğin ifade edilmesidir. Doğru yapılan her dua aslında insanın Allah’a takdim ettiği bir tevhid sunulumu niteliğindedir. Öyleyse doğru bir dua nasıl yapılır?

sorusu burada gündeme gelir. Tabi ki doğru dua’nın en iyi öğrenileceği yer ; Kur’an ‘da çokça geçen dua örnekleri ile Efendimiz’in bize bıraktığı o yüce mirasın içerisindeki dualardır. O duaların mahiyetini büyük dilci İbn Manzur çok iyi tespit etmiş ve dualarda izlenecek yöntemi şöyle belirlemiştir.

1 ) Allah’ın birliğini dile getirme ve O’nu övgüyle anma
2 ) Allah’tan af ,merhamet ve hayır gibi manevi isteklerde bulunma
3 ) Allah’tan dünyevi isteklerde bulunma
4 ) Hamd, selavat ve tesbihle duayı kapatma

Böyle bir yöntem ile insan, Allah’a olan yakarışlarını sunmalı, isteyeceği,dileyeceği şeyleri iyi belirlemelidir. Şunu da göz ardı etmemelidir ki; doğru kelamla, doğru üslup ile, doğru zaman ve mekanla ve hepsinden önemlisi kalp- zihin birlikteliğiyle Allah’a ulaşan her feryad o yüce makamda dikkate alınacak ; ve bu çağrılara icabet edilecektir.

DOGRU KELAM :

Sinirsiz rahmet ve mağfiret makamının sahibi Allah’a yapılan dualarda kullanılan kelime ve sözcük doğru seçilmesi gereklidir. O makama yakışır tarzda olmalı; Allah’ın rahmetini celbedecek nitelikler taşımalıdır. Bu manada Kuran’da geçen dua ayetleri, Peygamberimiz’in (A.S) yaptığı dualar ve İslam büyüklerinin duaları bizlere örnek olmalıdır. Bu dualar kullanılabileceği gibi; içten;yüreğinin derinliklerinden kopup gelen feryatlarda eğer içerisinde herhangi bir yanlışlığı barındırmıyorsa makbül dualardan olacaktır.

Duada dil önemli midir? Yani yapılacak dualar Arapça olmak zorunda mıdır? diye sorabiliriz. Tabi ki her metin ifade edildiği dilde daha iyi mesajını iletebilir. Ama böyle bir fayda yinede dua’da tek dili zorunlu kılmaz. Eğer öğrenip, ezberlemede zorluk yoksa Arapça yapılmalıdır. Eğer zorluk oluyorsa, imkanlar elverişli değilse duaların tercümelerinide kullanmakta hiçbir mahsur yoktur.

DO?RU ÜSLÜB :

Seçilen kelime ve cümlelerin doğruluğu kadar üslüb da önemlidir. Metin ne kadar doğru ve güzel ifadeleri barındırsa barındırsın Üslüb; o metin ve dua makamına uygun değil ise dualar icabetsiz kalabilir. Bu konuda Kuran’da ve Efendimiz’in uygulamalarında dua yaparken nasıl bir ses tonu kullanılması gerektiği, ellerin nasıl açılıp istenilmesi gibi üslubla alakalı uyarılarını okuyoruz. Unutulmamalı ki; dua yapılan makam Üslubu önemseyen ve kelamında en güzel biçimde de ifade eden makamdır. O halde Üslub o makama yakışacak nitelikte olmalıdır.

DUA’DA ZAMAN :

Dua için özel bir zaman zorunluluğunun olmadığını istenildiğini her zamanda dua yapılabileceği biliyoruz. Ama Peygamber Efendimiz (A.S) insanın dünyaya dalıp Allah’a karşı yabancılaşağını hissetmiş olmalı ki; bazı zamanlarda duanın tesirinin daha fazla olabileceğini belirtmiştir. Zamana bağlı duaların birde o an için duayı yapan insan üzerindeki manevi tesirinide unutmamalıdır. Efendimiz (A.S) dua edilmesini tavsiye ettiği bazı zamanlar şunlardır.

* Gecenin son üçte birlik kısmında
* Cuma günleri ezan ile kamet arasında
* Zulme ugradığı zaman mazlumun duası
* Yağmur yağarken
* Oruçlunun iftar öncesi
* Kadir Gecesi
* Seher Vakitlerinde
* Namaz sonralarında

DUA’DA MEKAN :

Her mekan ve zeminde dua yapılabilir. Ama zamanda olduğu gibi yine Efendimiz (A.S) bazı mekanlara has tavsiyeleri vardır. Bu mekanlardan en önemli yeri hiç şüphesiz Hacc’da yapılan dualar tutar. Tavafta,Zemzem kuyularında, Cemre günlerinde, Safa ve Merve arasında tabiki en önemlisi, Arafat’ta dualar yapılmasını tavsiye eder. Yine O’nun (A.S) mekanlarla alakalı şu tavsiyeleride vardır;

* Secde halinde

* Camiler ve Mescitlerde

* Yolculuk yapan şahsın yolda

Yine Efendimiz (A.S) en makbul duanın hangisi olduğu kendisine sorulduğunda; “Gaib olanın gaib olana ( yani haberi olmayanın arkasından yapılan dua) yaptığı dua” diye cevab verir. Çünkü Allah günahsız ağızlardan çıkan dualara icabet eder. Hiçbir kimse başka birisinin adına günah işleyemeyeceği için gaibin gaibe yaptığı dua çok önemli görülmüştür.

Dil: Türkçe
ISBN: 1002320100029
Sayfa Sayısı: 158
Boyutları: 13,5 x 21,0 cm
Basım Tarihi: İstanbul / 2003 - Mayıs
Konu: Türkçe Kitap - İslam - İslam Kültürü

Bu ürün hakkında henüz yorum yapılmadı.

Bu kitap hakkında bir yorum yazmak için, üye girişi üzerinden giriş yapmanız gereklidir.

4 1