- Kitap
- Aile Kitaplığı
- Başvuru - Kaynak
- Bilişim - Elektronik
- Çocuk Kitapları
- Din
- Edebiyat
- Eğitim
- Ekonomi
- Etnik
- Felsefe - Düşünce
- Hobi
- Hukuk
- İletişim - Medya
- İslam
- Kişisel Gelişim
- Müzik
- Psikoloji
- Sanat - Mimarlık
- Sınavlara Hazırlık
- Siyaset
- Sosyoloji
- Spor
- Tarih
- Temel Bilimler - Mühendislik
- Tıp - Sağlık
- Turizm - Gezi
- Yemek Kitapları
- Sesli Kitap / Sesli Kitaplar
- Müzik
- Arabesk
- Rap & HipHop
- Türkçe Jazz (Caz) & Blues
- Halk Müziği
- Fantazi & Nostalji
- Türkçe Pop
- Türkçe Rock
- Film & Dizi Müzikleri
- Klasik Müzik
- Çocuklar & Aile İçin
- Oyun Havaları - Oriental
- Enstrumantal
- Diğer
- Dini Yayın
- Şiir & Anlatı
- Dans
- Kürtçe
- Etnik
- New Age
- Alternatif
- Elektro - Sufi - Chill Out
- Özgün Musik
- Tango Kanto Operet
- Karadeniz
- Alaturka
- Relax & Chill-Out
- İlahiler
- Film
- Mutfak Elektroniği
- Çubuk Blender Setleri
- Mikserler
- Mutfak Robotları
- Tost Makineleri
- Ekmek Kızartma Makineleri
- Elektrikli Pişiriciler
- Fritözler
- Mikrodalgalar
- Mini Fırınlar
- Mısır Patlama Makineleri
- Doğrayıcılar
- Katı Meyve Setleri
- Narenciye Sıkacakları
- Düdüklü Tencereler
- Seramik Tava
- Seramik Tencere
- Seramik Sahan
- Seramik Buharlı
- Ev Elektroniği
- Çay Kahve Makineleri
- Bebek Bakımı
- Ev Tekstili
- Anasayfa
- Kitap
- Necmettin Şahinler
- Dilimiz Susmadan
Bir Dipsiz Karanlıktı orası. Bilinmeyenin, gizli olanın, belirlenmeyenin sessizliğiydi bu. Ama sonradan duyuldu nefesi! Ol/Kün! emriyle. İşte bundan sonra varlık kazandı âlem.
Önce annesinin karnında üç karanlık yerdeydi insân. Burada da sükût vardı. Sonra sünnetullah saati çalınca, karanlık yerini aydınlığa terk etti. Bildiklerini/gördüklerini/duyduklarını unutturmuştu bu doğuş.
Tekkedeki halvet odası karanlıktı. Derin bir sessizlik vardı. Yalnız bırakmışlardı onu kendiyle. Birden bir ses geldi can kulağına, gerçi dudak görmemişti fakat konuşulanı duymuştu. Şöyle söylüyordu bu ses: Vakit tamam evlâdım! Kilidin açıldı. Sonra uğurlarken gözlerinden, alnından öptü ve şunları hatırlattı: Konuşmanın çilesi, sükûtun çilesinden daha çoktur.
Hüzünlü bir sessizlik vardı avluda. Yeşil örtüsüyle musalla taşının üzerindeydi son yolculuğunun öncesinde. O'ndan gelinmişti ve O'na dönülüyordu. Artık selvi ağaçlarının gölgesinde, suskunlar beldesine doğruydu yürüyüş. Rahmân Sûresi'nin eşliğinde.
Susan çok şey anlatır, konuşansa tek şey. Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et ey tâlip! Eskiden dervişlerin çeyizine dil taşı koyarlarmış. Rivâyet olunur ki, bu taş Hz. Peygamber'in, Sevr Mağarası'nda ayağını ısıran yılanın acısını dindirmek için Hz. Ebû Bekir'in ağzına koyduğu taşı remzedermiş. Daha sonra Hz. Hüseyin'e geçen bu taş, Kerbelâ çöllerinde kaybolmuş. Şimdi böyle bir taş bul, dilinin altına koy, acını ona yükle, sabır taşına çevir onu ey tâlip! Ama ne zaman ki Hakk söz konusu olur, işte o zaman çıkar o taşı, Ebâbil kuşları gibi bırak yere. O taş kime isâbet edeceğini bilir.
ISBN: 9789755746340
Sayfa Sayısı: 126
Boyutları: 13,5 x 19,5 cm
Basım Tarihi: 2012 - Mayıs
Konu: Türkçe Kitap - Edebiyat - Edebiyat - Diğer
Bu ürün hakkında henüz yorum yapılmadı.
Bu kitap hakkında bir yorum yazmak için, üye girişi üzerinden giriş yapmanız gereklidir.