- Kitap
- Aile Kitaplığı
- Başvuru - Kaynak
- Bilişim - Elektronik
- Çocuk Kitapları
- Din
- Edebiyat
- Eğitim
- Ekonomi
- Etnik
- Felsefe - Düşünce
- Hobi
- Hukuk
- İletişim - Medya
- İslam
- Kişisel Gelişim
- Müzik
- Psikoloji
- Sanat - Mimarlık
- Sınavlara Hazırlık
- Siyaset
- Sosyoloji
- Spor
- Tarih
- Temel Bilimler - Mühendislik
- Tıp - Sağlık
- Turizm - Gezi
- Yemek Kitapları
- Sesli Kitap / Sesli Kitaplar
- Müzik
- Arabesk
- Rap & HipHop
- Türkçe Jazz (Caz) & Blues
- Halk Müziği
- Fantazi & Nostalji
- Türkçe Pop
- Türkçe Rock
- Film & Dizi Müzikleri
- Klasik Müzik
- Çocuklar & Aile İçin
- Oyun Havaları - Oriental
- Enstrumantal
- Diğer
- Dini Yayın
- Şiir & Anlatı
- Dans
- Kürtçe
- Etnik
- New Age
- Alternatif
- Elektro - Sufi - Chill Out
- Özgün Musik
- Tango Kanto Operet
- Karadeniz
- Alaturka
- Relax & Chill-Out
- İlahiler
- Film
- Mutfak Elektroniği
- Çubuk Blender Setleri
- Mikserler
- Mutfak Robotları
- Tost Makineleri
- Ekmek Kızartma Makineleri
- Elektrikli Pişiriciler
- Fritözler
- Mikrodalgalar
- Mini Fırınlar
- Mısır Patlama Makineleri
- Doğrayıcılar
- Katı Meyve Setleri
- Narenciye Sıkacakları
- Düdüklü Tencereler
- Seramik Tava
- Seramik Tencere
- Seramik Sahan
- Seramik Buharlı
- Ev Elektroniği
- Çay Kahve Makineleri
- Bebek Bakımı
- Ev Tekstili
- Anasayfa
- Kitap
- Sina Akyol
- Meğer Söz Gümüş
Sina'nın şiirinde 'tarihin sonu' gelmez. Modernliğin iç eleştirisi vardır bu şiirde. Gelenekten bir türlü kurtulamamış, giderek sözcüğün tam anlamıyla nesneye dönüştürülmüş yığınların önünde özneye karşı duruştur. Özne yağmalamıştır, yağmalar, yağmalayacaktır. Nesne geleneğe sarılır, çünkü özne öyle ister. Burada Türk şairi bir açmaz bekler. Geleneği aşmak, yepyeni bir dünyanın ve toplumun oluşumuna katkıda bulunmak için tarihini, geleneğini, nesnel varoluş sürecini yok sayıp bilinmedik, özgün, henüz gerçeklikte varolmayan bir şiir evreni mi yaratacaktır? Nereye kadar? En azından sözcükler verilidir. Verili kültürü kullanacaksınız, ama geleneğe tutsak olmayacaksınız? Örneğin hırkadan, dervişten söz edeceksiniz, ama ne Arap ne de Fars kültürüne gönderme yapmayacaksınız. Geçmiş kültüre göndermeler çerçevesinde bile imgelem moderndir Sina'da. Bunu başarabilmek epeyce güç olsa gerek. Verili sözcüklerin, verili anlamların ardına, ötesine geçer Sina, karşı durduğu özneyi, dargın olduğu nesneyi anlatmak için. Onun şair öznesi zamanı, uzamı, anlamı (anlam onun sözlüğünde 'verili olan'dır) aşan umarsız ama umutlu, somut bir insandır.
-Coşkun Yerli (Cumhuriyet Kitap dergisi, 8 Mart 1997)-
Sina Akyol'un şiirleri gizli (kapalı) şiirler. Yani ilk bakışta çok anlaşılır gibi geliyor insana. Oysa, okudukça, derinliğini bu açıklığın oluşturduğu gözüküyor. Sade olanın ardında karmaşık olan gizli. Açık olanın ardındaysa kapalı olan. Bu iki kutupluluk, hadi birine pozitif yan, diğerine ise negatif yan dersek, birbirini doldurup tamamlıyor. Birinin sedası diğerinde yankılanıyor. Biri olmasa diğeri olmayacak gibi duruyor. Hatta biri ancak diğeriyle vücut buluyor. O gizli kapalılık olmasa, şiirlerinde gördüğümüz açıklık, yalınlık da olmayacak (sanki).
Kısa şiirler yazıyor Sina Akyol. Kısalık onun kimliği gibi. () Kısalık, sürükleyici bir yavaşlıkta akıp giderken, birden müthiş bir hıza ulaşıyor okuma. Kendi zıddını yaratıyor yani kısalık. Hızdaki uzunluğa ulaşıyor insan. Hız da kısalığın aktığı atmosferdeki yavaşlıktan oluşuyor.
-Metin Cengiz (Cumhuriyet Kitap dergisi, 20 Kasım 1997-
ISBN: 9789757573494
Sayfa Sayısı: 64
Boyutları: 13,0 x 19,0 cm
Basım Tarihi: 2013 - Kasım
Konu: Türkçe Kitap - Edebiyat - Şiir - Yerli
Bu ürün hakkında henüz yorum yapılmadı.
Bu kitap hakkında bir yorum yazmak için, üye girişi üzerinden giriş yapmanız gereklidir.