- Kitap
- Aile Kitaplığı
- Başvuru - Kaynak
- Bilişim - Elektronik
- Çocuk Kitapları
- Din
- Edebiyat
- Eğitim
- Ekonomi
- Etnik
- Felsefe - Düşünce
- Hobi
- Hukuk
- İletişim - Medya
- İslam
- Kişisel Gelişim
- Müzik
- Psikoloji
- Sanat - Mimarlık
- Sınavlara Hazırlık
- Siyaset
- Sosyoloji
- Spor
- Tarih
- Temel Bilimler - Mühendislik
- Tıp - Sağlık
- Turizm - Gezi
- Yemek Kitapları
- Sesli Kitap / Sesli Kitaplar
- Müzik
- Arabesk
- Rap & HipHop
- Türkçe Jazz (Caz) & Blues
- Halk Müziği
- Fantazi & Nostalji
- Türkçe Pop
- Türkçe Rock
- Film & Dizi Müzikleri
- Klasik Müzik
- Çocuklar & Aile İçin
- Oyun Havaları - Oriental
- Enstrumantal
- Diğer
- Dini Yayın
- Şiir & Anlatı
- Dans
- Kürtçe
- Etnik
- New Age
- Alternatif
- Elektro - Sufi - Chill Out
- Özgün Musik
- Tango Kanto Operet
- Karadeniz
- Alaturka
- Relax & Chill-Out
- İlahiler
- Film
- Mutfak Elektroniği
- Çubuk Blender Setleri
- Mikserler
- Mutfak Robotları
- Tost Makineleri
- Ekmek Kızartma Makineleri
- Elektrikli Pişiriciler
- Fritözler
- Mikrodalgalar
- Mini Fırınlar
- Mısır Patlama Makineleri
- Doğrayıcılar
- Katı Meyve Setleri
- Narenciye Sıkacakları
- Düdüklü Tencereler
- Seramik Tava
- Seramik Tencere
- Seramik Sahan
- Seramik Buharlı
- Ev Elektroniği
- Çay Kahve Makineleri
- Bebek Bakımı
- Ev Tekstili
- Anasayfa
- Kitap
- Suna Korkmaz
- Yüzlerce Sabah Binlerce Gece
O günleri kesik kesik hatırlıyorum. Gelenler, gidenler, bazı fısıltılar Nasıl olmuş, nerede olmuş, arabayı kim kullanıyormuş, hemen mi ölmüş? Bunlar çok mu önemliydi? Biz oğlumuzu artık ebediyen göremeyecektik. Kolumuz, kanadımız kırılmıştı. Dünya hiçbir zaman bize eskisi kadar güzel görünmeyecekti. Tavsiye edilen teskin edici ilaçları şiddetle reddettim. Acımı uykuya boğdurmayacaktım. Bu acıyı iliğimle kemiğimle an be an yaşayacaktım. Gözyaşlarım hiç kurumadı. Onlar sicim gibi indiler. Çok konuşamıyordum. Ama içimden dudaklarımın ucunda hep söyleyecek sözler vardı. Acımı dile getiren bu sözlerin adına şiir denebilirdi. Artık her köşede bir defterim, kalemim, o uzun ve uykusuz geceler boyu bana yoldaşlık ediyordu.
Yazarken oğlumla konuşuyordum. Sitem ediyordum. Niye bırakıp gittin diyordum. İlk ağıt Cahit Sıtkı'ya isyandı. Neden yalan söyledin Cahit Sıtkı? Hani 35 yaş yolun yarısı idi.
Tamamı bile olmadı diye uzayıp gidiyordu sitemim. Defterlerimden birine şöyle bir alıntı yapmıştım: Yaşam bir hak, ölüm zorunlu bir görev olsa da, onunda uygun bir saati olmalıydı. Yazan doğru demiş, ama olmadı işte uygun bir saati.
ISBN: 9786054776481
Sayfa Sayısı: 511
Boyutları: 13,5 x 21,5 cm
Basım Tarihi: 2015 - Nisan
Konu: Türkçe Kitap - Edebiyat - Anı - Anlatı
Bu ürün hakkında henüz yorum yapılmadı.
Bu kitap hakkında bir yorum yazmak için, üye girişi üzerinden giriş yapmanız gereklidir.