- Kitap
- Aile Kitaplığı
- Başvuru - Kaynak
- Bilişim - Elektronik
- Çocuk Kitapları
- Din
- Edebiyat
- Eğitim
- Ekonomi
- Etnik
- Felsefe - Düşünce
- Hobi
- Hukuk
- İletişim - Medya
- İslam
- Kişisel Gelişim
- Müzik
- Psikoloji
- Sanat - Mimarlık
- Sınavlara Hazırlık
- Siyaset
- Sosyoloji
- Spor
- Tarih
- Temel Bilimler - Mühendislik
- Tıp - Sağlık
- Turizm - Gezi
- Yemek Kitapları
- Sesli Kitap / Sesli Kitaplar
- Müzik
- Arabesk
- Rap & HipHop
- Türkçe Jazz (Caz) & Blues
- Halk Müziği
- Fantazi & Nostalji
- Türkçe Pop
- Türkçe Rock
- Film & Dizi Müzikleri
- Klasik Müzik
- Çocuklar & Aile İçin
- Oyun Havaları - Oriental
- Enstrumantal
- Diğer
- Dini Yayın
- Şiir & Anlatı
- Dans
- Kürtçe
- Etnik
- New Age
- Alternatif
- Elektro - Sufi - Chill Out
- Özgün Musik
- Tango Kanto Operet
- Karadeniz
- Alaturka
- Relax & Chill-Out
- İlahiler
- Film
- Mutfak Elektroniği
- Çubuk Blender Setleri
- Mikserler
- Mutfak Robotları
- Tost Makineleri
- Ekmek Kızartma Makineleri
- Elektrikli Pişiriciler
- Fritözler
- Mikrodalgalar
- Mini Fırınlar
- Mısır Patlama Makineleri
- Doğrayıcılar
- Katı Meyve Setleri
- Narenciye Sıkacakları
- Düdüklü Tencereler
- Seramik Tava
- Seramik Tencere
- Seramik Sahan
- Seramik Buharlı
- Ev Elektroniği
- Çay Kahve Makineleri
- Bebek Bakımı
- Ev Tekstili
- Anasayfa
- Kitap
- Bedri Rahmi Eyüboğlu
- Kardeş Mektupları
Canım Ağabeyim
....
Gün deyip geçme
İyisi kötüsü var
Kıyısı bucağı var
Öğlesi ikindisi
Mevsimleri türlü türlü halleri var
Gün deyip geçme günahtır.
Eğer bir tek gün başından sona, saniyesine kadar yaşanmış olsa idi, dünya cennet olurdu.
Her dert devasını bulurdu.
Bir tek günü tam manasıyla yaşamak olsaydı, başkalarına verilecek günlerimiz olurdu.
Bu sabah mektubuma devam edecek yerde, gün yirmi dört saat diye bir şey tutturdum. Hem manzur, hem mensur! Hem nülayim ben...
Mütemadiyen göle maya atmakla meşgulüz. Havuza atsaydık, çoktan ayranı içerdik... Ben belki boş yere sanat yapmaya uğraşan, tersine kürek çeken biriyim. Durmaktan çok, akmaktan hoşlanıyorum. Sanatın hayatı durdurmaya yeltenen tarafı beni korkuluyor... Gorki'yi okurken senin bir sözünü hatırladım. Bir gün sana niçin yazmıyorsun, diye sormuştum. Sen, yazmadan önce yaşamak gerek, demiştin. Gorki bu hikayeyi yaşamasa yazmazdı. Ama hayatın ne kadarını yaşamalı, ne kadarını yazmalı?
Bir gün kampanalar, ziller, davullar çalıncak. Buraya kadar yaşadınız. Şimdi paydos, haydi fırçalara, kalemlere, kemanlara sarılınız.
Ama bir de bakacağız ki, kalem kurumuş, fırça çürümüş. Aman kaleme su, fırçaya kuvvet derken aldı Yunus sazı eline bakalım ne söyledi:
Cevap vermez ise dilim
Acep n'ola benim halim...
Ey sanat, seni bana musallat ettiler. Eğer ben de seni başkalarına musallat etmezsem yuh olsun!
Ey hayat, sanatı tadamasam senin zevkine varamayacaktım.
Şu halde, madem ki seni bana sanat getirdi, ben de payıma düşeni ona armağan edeceğim: ödeşeceğiz.
BEDRİ RAHMİ
İstanbul, 15 Haziran 1945
ISBN: 975494495X
Sayfa Sayısı: 361
Boyutları: 11,1 x 19 cm.
Basım Tarihi: Ankara / 1985 - Ocak
Konu: Türkçe Kitap
Bu ürün hakkında henüz yorum yapılmadı.
Bu kitap hakkında bir yorum yazmak için, üye girişi üzerinden giriş yapmanız gereklidir.