Bin İnsan

Erbil TUŞALP'ın, geç vakit kapı zillerinin insanı tedirgin ettiği günlerde; Postacı, APS ile gönderilmiş bir zarf uzattı. BİN İNSAN'ın birinden gelen mektuplardan biriydi yine. Açtı okudu Tuşalp:
"Merhaba, BİN İNSAN'ı bir solukta okudum. Öyle acı verici oldu ki kitabınızı okumak. Gayrettepe siyasi şubede geçirdiğim 20 günün her anını yeniden yaşadım... 3 Mayıs 1985 günü Gayrettepe siyasi şubesinin kapısına gelip de polis otosundan adımımı attığım anda sırtımdaki hırka kafama geçirildi, sürüklenerek içeri sokuldum..." diye başlamıştı BİN İNSAN'dan biri olan M.T. Sonra, kendisine ve eşine yapılan insanlık dışı işkenceleri anlatıyordu.
Gecenin soğuğu da, karanlığı da arttı, üşüdü okudukça Tuşalp. Akıl almaz şeyler vardı mektupta. Mektubun sonlarına doğru, umutla, sevgiyle parlayan bir çift göz gördü sanki yazıların arasında:
"...Sayın Tuşalp yaptığınız çalışma için kutluyorum sizi. Hibir şey gerçekleri açıklamamak kadar yıpratıcı olamaz... Her şeye inat moralimi asla kimse bozamayacak. Yaşamak çok güzel ve yaşamı seviyorum... Size dost selamlarımı yolluyorum. Sizden bir isteğim var Erbil Tuşalp, ne olur hep böyle kalın, yaşadıklarınız güzelliklerinizi yok etmesin. Çalışmanız insanlık adına onurlu bir çalışma. Size sıcacık bir şeyler hissedenleri unutmayın, size sevgi saygı duyanları. Onlar öyle çok ki... Selamımı hepimiz adına yolluyorum."

Sprache: Türkisch
ISBN: 9754940673
Seiten: 222
Größe: 13,6 x 19,5 cm.
VÖ-Datum: Ankara / 1989 - Şubat
Kategorie: Türkische Bücher