Silarom

''...Ayaklarımın ucunda sessizce sokulup sol elimle ağzını kapadım, kağıt açacağını hızla kaldırdım...Geride ne kadar sayfa varsa yırtıp parçalamaya başladım. Üç sayfa, beş sayfa, on sayfa...Yırtıp parçaladıkça öfkem yatışacağına daha da büyüyordu. Sayfaların arasından R. Tevfik' in cılız çırpınışları duyuluyordu, kan damlaları yayılıyordu sayfaların üzerine...R. Tevfik' in gittikçe sönen haykırışlarına aldırış etmeksizin yayılan kana biraz dehşet ve korku,
biraz keyif ve rahatlamayla bakarken birden irkildim: A grubu Rh pozitif kanın yanında B grubu kan lekeleri de görülüyordu. Aman Tanrım; Seval...Seval...Seval' in mi, sanki benim de sesim kısılıyor, görüntüm kayboluyordu. Gözlerimin feri sönüyor, çizgilerim belirsizleşiyor, ben de ölüyordum.
Hiç başlamadığım roman ölüyordu. Okuyucu parayı boş sayfalara vermiş olacak, eleştirmenler boş sayfalık bir romana ne diyeceklerini bilemeyeceklerdi. Bir bakıma boş sayfalı romanlar daha değerli olabilirdi, herkes boş sayfalara kendi romanını yazabilirdi, böylelikle piyasada 'roman' diye satılmakta olan boş sayfalar herkesin kendi romanı olabilirdi.
''...Olacağı buydu işte, önüne gelen her kitabı alır mısın, oh olsun!''

Sprache: Türkisch
ISBN: 9751014018
Seiten: 125
Größe: 19,6 x 13,5 cm.
VÖ-Datum: İSTANBUL / 1999 - Ocak
Kategorie: Türkische Bücher