- Kitap
- Aile Kitaplığı
- Başvuru - Kaynak
- Bilişim - Elektronik
- Çocuk Kitapları
- Din
- Edebiyat
- Eğitim
- Ekonomi
- Etnik
- Felsefe - Düşünce
- Hobi
- Hukuk
- İletişim - Medya
- İslam
- Kişisel Gelişim
- Müzik
- Psikoloji
- Sanat - Mimarlık
- Sınavlara Hazırlık
- Siyaset
- Sosyoloji
- Spor
- Tarih
- Temel Bilimler - Mühendislik
- Tıp - Sağlık
- Turizm - Gezi
- Yemek Kitapları
- Sesli Kitap / Sesli Kitaplar
- Müzik
- Arabesk
- Rap & HipHop
- Türkçe Jazz (Caz) & Blues
- Halk Müziği
- Fantazi & Nostalji
- Türkçe Pop
- Türkçe Rock
- Film & Dizi Müzikleri
- Klasik Müzik
- Çocuklar & Aile İçin
- Oyun Havaları - Oriental
- Enstrumantal
- Diğer
- Dini Yayın
- Şiir & Anlatı
- Dans
- Kürtçe
- Etnik
- New Age
- Alternatif
- Elektro - Sufi - Chill Out
- Özgün Musik
- Tango Kanto Operet
- Karadeniz
- Alaturka
- Relax & Chill-Out
- İlahiler
- Film
- Mutfak Elektroniği
- Çubuk Blender Setleri
- Mikserler
- Mutfak Robotları
- Tost Makineleri
- Ekmek Kızartma Makineleri
- Elektrikli Pişiriciler
- Fritözler
- Mikrodalgalar
- Mini Fırınlar
- Mısır Patlama Makineleri
- Doğrayıcılar
- Katı Meyve Setleri
- Narenciye Sıkacakları
- Düdüklü Tencereler
- Seramik Tava
- Seramik Tencere
- Seramik Sahan
- Seramik Buharlı
- Ev Elektroniği
- Çay Kahve Makineleri
- Bebek Bakımı
- Ev Tekstili
- Anasayfa
- Kitap
- Mustafa Karaçam
- Kalple Karışık Yağmurlu
Her gün olduğu gibi o gün de gözlerimi bulanık şekilde açtım görülesi duruluktaki, ağlanası sululuktaki dünyaya. Her gün olduğundan farklı şekilde bulutlar yağdırmadı nurunu, güneş aydınlatmadı gözümü, tabiat denen hatun ne zaman tuttu ki sözünü? Melek kadın saklandı, göstermedi yüzünü, geceden biriktirdiği bir kova hüznü üzerime döktü. Bazen olmaz mı öyle? Ölümüne dolup taşar da ayakta kalmaz mı gözler? Dile gelir de yorulmadan dinlenmek ister ve soluklanıp susmaz mı sözler? Süzüle süzüle değil de gizli saklı dökülmez mi yaşlar?
Gözlerimi ovuşturmama bile izin vermeden 'gel' dediler. "Nereye?" dedim, söylemediler. Tutup kolumdan ucu boş olan, seneye giyilesi ayakkabılarımın içindeki küçücük ayaklarımı sürüye sürüye götürdüler. Vardığımızda boyu yüksek insanların arasındaki en alçak gönüllü ve en alçak boylu olan ben, ne yapabileceğim konusunda akılsız, bana ne olacağı konusunda fikirsiz, duygularımın her biri bertaraf olmuş şekilde tarifsiz beklerken olacaklardan habersiz "Bak!" dediler, "Artık büyü, artık yalnızsın, artık korkmalısın, artık yarımsın." "Ne diyorsunuz?" dedim, saklanmışcasına maskeli, duyguluymuşcasına oyunlu kalabalığa. Çekildiler kenara, açtılar yolumu ve adımladım görmek istemediğim yolun sonunu. Sonunu bilmediğin bir yola girmenin bedeli kaybolmaktır. Maalesef ki bu bedeli ben sekiz yaşında ödemeye başladım.
Kaybolmamın üzerinden on beş yıl geçmişti, yaram derin, etraf sessiz ve kalbim hala kimsesizdi. Düşler ülkesinin tek düşsüz düşkünü, yolunu kaybetmiş seyyahların en şaşkını olan ben, birden düşünebileceğimden fazla düş kurmaya başladım. Sebep mi? Sebep, içinde gizli bir bahar saklayan saklı bir güz, gökkuşağından çalıntı, gökyüzünden alıntı bir çift yeşil göz, uyukladığında başını yaslayabileceğin bir diz, bir dolu tatlı söz.
ISBN: 9786051485225
Sayfa Sayısı: 210
Boyutları: 13,5 x 19,5 cm
Basım Tarihi: / 2015 - Mart
Konu: Türkçe Kitap - Edebiyat
Bu ürün hakkında henüz yorum yapılmadı.
Bu kitap hakkında bir yorum yazmak için, üye girişi üzerinden giriş yapmanız gereklidir.