- Kitap
- Aile Kitaplığı
- Başvuru - Kaynak
- Bilişim - Elektronik
- Çocuk Kitapları
- Din
- Edebiyat
- Eğitim
- Ekonomi
- Etnik
- Felsefe - Düşünce
- Hobi
- Hukuk
- İletişim - Medya
- İslam
- Kişisel Gelişim
- Müzik
- Psikoloji
- Sanat - Mimarlık
- Sınavlara Hazırlık
- Siyaset
- Sosyoloji
- Spor
- Tarih
- Temel Bilimler - Mühendislik
- Tıp - Sağlık
- Turizm - Gezi
- Yemek Kitapları
- Sesli Kitap / Sesli Kitaplar
- Müzik
- Arabesk
- Rap & HipHop
- Türkçe Jazz (Caz) & Blues
- Halk Müziği
- Fantazi & Nostalji
- Türkçe Pop
- Türkçe Rock
- Film & Dizi Müzikleri
- Klasik Müzik
- Çocuklar & Aile İçin
- Oyun Havaları - Oriental
- Enstrumantal
- Diğer
- Dini Yayın
- Şiir & Anlatı
- Dans
- Kürtçe
- Etnik
- New Age
- Alternatif
- Elektro - Sufi - Chill Out
- Özgün Musik
- Tango Kanto Operet
- Karadeniz
- Alaturka
- Relax & Chill-Out
- İlahiler
- Film
- Mutfak Elektroniği
- Çubuk Blender Setleri
- Mikserler
- Mutfak Robotları
- Tost Makineleri
- Ekmek Kızartma Makineleri
- Elektrikli Pişiriciler
- Fritözler
- Mikrodalgalar
- Mini Fırınlar
- Mısır Patlama Makineleri
- Doğrayıcılar
- Katı Meyve Setleri
- Narenciye Sıkacakları
- Düdüklü Tencereler
- Seramik Tava
- Seramik Tencere
- Seramik Sahan
- Seramik Buharlı
- Ev Elektroniği
- Çay Kahve Makineleri
- Bebek Bakımı
- Ev Tekstili
- Anasayfa
- Kitap
- Birkan Çevik
- Mutlu mu Son? 2 - Aden
Yazmak; tıpkı bir hastalık ya da bağımlılık gibi, damarlarında dolaşan kan gibi her zerrene fütursuzca işlenir. Tıpkı duygusallık ve hissizliğin zıtlığı gibi ölene kadar yazmak isterken tek bir cümle yazmak istemezsin. Yazarlık doğuştan gelen bir yetenek diyenleri şimdi daha iyi anlıyorum. Fakat bence sadece yetenek değil, aynı zamanda kanını emen bir canavar gibidir. Yazmadığın her saniye kanın çekiliyor, ruhun bedenini terk ediyor gibi hissedersin. Kâğıt ve kalemin her daim hazır olduğu masa başında geçen saatlerin, masaya sürtmekten yara olan dirseklerin ya da yarattığın tüm karakterlerinin kafanın içinde yaşadığı dünyaya hapsolduğunda bile ne yaptığını sorgulamazsın. Aksine masa başında geçmeyen saatleri ve yazdıklarını ya da karakterlerini düşünmediğin zamanlarda ne yaptığını sorgulamaya başlarsın. Art arda kaç fincan kahve ya da çay içtiğinin, art arda yaktığın sigaraların ve yazmaya ara verdiğinde burnunun direğini sızlatan ağzına kadar dolmuş küllükteki izmaritlerin hiçbir önemi yoktur. Bazen bu hayatta tek yapabildiğim şeyin yazmak olduğunu düşünüyorum. Geriye kalan tüm hayatım uçurumdan aşağıya doğru yuvarlanırken, onları toparlamak yerine yazdığım zamanlar bu gerçeğe daha çok inanıyorum. Yazarken tüm hayal kırıklıklarım, tuz buz olmuş kalbimin acısını bir kenara bırakabiliyorum. Aslında bir nevi benim için, tüm zorluklardan kaçıp saklanabileceğim güvenli bir sığınak gibidir yazmak. Belki de ruhumdan kopuk sizinle buluşacak bir- çok hikâyeden biri olan Adem ve etrafındaki birkaç kişinin hikâyesini burada noktalıyorum. Umarım sevmişsinizdir. Elimden geldiğince tüm yaşananları gerçeklerine yakın anlatmaya çalıştım. Bunu ne kadar başardım bilmiyorum, ama onların gerçeklerini size aktarmaktan çok büyük keyif aldım. Bir sonraki hikâyede buluşmak dileğiyle... Hoşça kalın, sevgiyle kalın...
Dil: TürkçeISBN: 9786258195354
Sayfa Sayısı: 144
Boyutları: 13,5 x 21,0 cm
Basım Tarihi: 2022 - Ekim
Konu: Türkçe Kitap - Edebiyat - Deneme
Bu ürün hakkında henüz yorum yapılmadı.
Bu kitap hakkında bir yorum yazmak için, üye girişi üzerinden giriş yapmanız gereklidir.