- Kitap
- Aile Kitaplığı
- Başvuru - Kaynak
- Bilişim - Elektronik
- Çocuk Kitapları
- Din
- Edebiyat
- Eğitim
- Ekonomi
- Etnik
- Felsefe - Düşünce
- Hobi
- Hukuk
- İletişim - Medya
- İslam
- Kişisel Gelişim
- Müzik
- Psikoloji
- Sanat - Mimarlık
- Sınavlara Hazırlık
- Siyaset
- Sosyoloji
- Spor
- Tarih
- Temel Bilimler - Mühendislik
- Tıp - Sağlık
- Turizm - Gezi
- Yemek Kitapları
- Sesli Kitap / Sesli Kitaplar
- Müzik
- Arabesk
- Rap & HipHop
- Türkçe Jazz (Caz) & Blues
- Halk Müziği
- Fantazi & Nostalji
- Türkçe Pop
- Türkçe Rock
- Film & Dizi Müzikleri
- Klasik Müzik
- Çocuklar & Aile İçin
- Oyun Havaları - Oriental
- Enstrumantal
- Diğer
- Dini Yayın
- Şiir & Anlatı
- Dans
- Kürtçe
- Etnik
- New Age
- Alternatif
- Elektro - Sufi - Chill Out
- Özgün Musik
- Tango Kanto Operet
- Karadeniz
- Alaturka
- Relax & Chill-Out
- İlahiler
- Film
- Mutfak Elektroniği
- Çubuk Blender Setleri
- Mikserler
- Mutfak Robotları
- Tost Makineleri
- Ekmek Kızartma Makineleri
- Elektrikli Pişiriciler
- Fritözler
- Mikrodalgalar
- Mini Fırınlar
- Mısır Patlama Makineleri
- Doğrayıcılar
- Katı Meyve Setleri
- Narenciye Sıkacakları
- Düdüklü Tencereler
- Seramik Tava
- Seramik Tencere
- Seramik Sahan
- Seramik Buharlı
- Ev Elektroniği
- Çay Kahve Makineleri
- Bebek Bakımı
- Ev Tekstili
- Anasayfa
- Kitap
- Demetra Vaka
- İstanbul'un Peçesiz Kadınları
Doğu Ekspresi, istimini üfleyerek Sirkeci İstasyonu´na girdiğinde, yaşlı İstanbul´un henüz derin uykuda olduğu bir nisan sabahının erken saatleriydi. Doğduğum bu şehre en son ayak basışımın üzerinden tam yirmi yıl geçmişti. Tuttuğumuz at arabasıyla taş kaplı yollarda giderken etrafa bakındım. İstanbul eskisinden farksız görünüyordu. Öyle miydi gerçekten? Arabacının Galata Köprüsü´ne giriş parasını ödemesiyle başlayan, Altın Boynuz´un öteki yakasına yolculuğumuz sırasında, bir değişiklik dikkatimi çekti: Boğaz´da, ay-yıldızlı Türk bayrağından farklı bayrakların çekildiği, gri renkli, asık suratlı çok sayıda zırhlı gemi vardı. Ben ayrılırken İstanbul özgür bir şehirdi. Şimdi ise karşımda daha önce Enver ve Talat´ın meydan okuma cesareti bulduğu güçlerin eline düşmüş, işgal altında bir şehir vardı Altın Boynuz´un iki yakasını birbirine bağlayan köprünün ortasına ulaştığımızda bir başka arabayla karşı karşıya geldik. Arabada yüzü açık bir Türk kadını ve bir adam oturuyordu. Çok şaşırmıştım. Galata Köprüsü´nde peçesiz bir Türk kadını ve yanında bir erkek! Yirmi yıl önce, aynı adam, kamuya açık bir yerde karısının bulunduğu yöne bakmaya dahi çekinirdi. Biraz daha ileride gördüklerim daha da şaşırtıcıydı: Köprünün parmaklıklarına yaslanmış bir Türk kadın, fesli bir adamla sohbet ediyordu. Üstelik kadın gençti ve davranışları evli olmadıkları izlenimi veriyordu. Demek ki farklı bir Türkiye´ye gelmiştim. Demetra Vaka 1877de İstanbulda, Büyükadada doğdu. Yunanlı köklerinin bilincine varacak şekilde yetiştirildi. Bir zamanlar Bizansa ait olan tüm toprakların Yunanistana iade edilmesini savunmak da bu bilincin bir parçasıydı. Türk kızlarıyla geliştirdiği arkadaşlıklar önyargılarını yumuşattıysa da bunlardan tümüyle kurtulamadı. 17 yaşındayken, yeni atanan Osmanlı konsolosunun sekreteri olarak New Yorka gitti. Çeşitli dergilerde yazıları yayınlanmaya başladı, birçok kitap yazdı. Bir Amerikalıyla evlendi ve 1921de dört aylığına doğduğu şehir İstanbula geldi. Bir değişim sürecinde olan İstanbullu kadınlarla konuştu ve bu kitabı yazdı.
Dil: TürkçeISBN: 9789758704309
Sayfa Sayısı: 192
Boyutları: 13,5 x 19,5 cm
Basım Tarihi: 2003 - Mayıs
Konu: Türkçe Kitap - Aile Kitaplığı - Kadınlar İçin Kitaplar
Bu ürün hakkında henüz yorum yapılmadı.
Bu kitap hakkında bir yorum yazmak için, üye girişi üzerinden giriş yapmanız gereklidir.