- Kitap
- Aile Kitaplığı
- Başvuru - Kaynak
- Bilişim - Elektronik
- Çocuk Kitapları
- Din
- Edebiyat
- Eğitim
- Ekonomi
- Etnik
- Felsefe - Düşünce
- Hobi
- Hukuk
- İletişim - Medya
- İslam
- Kişisel Gelişim
- Müzik
- Psikoloji
- Sanat - Mimarlık
- Sınavlara Hazırlık
- Siyaset
- Sosyoloji
- Spor
- Tarih
- Temel Bilimler - Mühendislik
- Tıp - Sağlık
- Turizm - Gezi
- Yemek Kitapları
- Sesli Kitap / Sesli Kitaplar
- Müzik
- Arabesk
- Rap & HipHop
- Türkçe Jazz (Caz) & Blues
- Halk Müziği
- Fantazi & Nostalji
- Türkçe Pop
- Türkçe Rock
- Film & Dizi Müzikleri
- Klasik Müzik
- Çocuklar & Aile İçin
- Oyun Havaları - Oriental
- Enstrumantal
- Diğer
- Dini Yayın
- Şiir & Anlatı
- Dans
- Kürtçe
- Etnik
- New Age
- Alternatif
- Elektro - Sufi - Chill Out
- Özgün Musik
- Tango Kanto Operet
- Karadeniz
- Alaturka
- Relax & Chill-Out
- İlahiler
- Film
- Mutfak Elektroniği
- Çubuk Blender Setleri
- Mikserler
- Mutfak Robotları
- Tost Makineleri
- Ekmek Kızartma Makineleri
- Elektrikli Pişiriciler
- Fritözler
- Mikrodalgalar
- Mini Fırınlar
- Mısır Patlama Makineleri
- Doğrayıcılar
- Katı Meyve Setleri
- Narenciye Sıkacakları
- Düdüklü Tencereler
- Seramik Tava
- Seramik Tencere
- Seramik Sahan
- Seramik Buharlı
- Ev Elektroniği
- Çay Kahve Makineleri
- Bebek Bakımı
- Ev Tekstili
- Anasayfa
- Kitap
- Giovanni Rebora
- Çatal Kültürü
Fernand Braudel´e göre, çatalın geçmişi 16. yüzyıla uzanır. Kökeni Venedik’tir ve çok yavaş da olsa İtalya ve İspanya´nın çeşitli yerlerinde de benimsenmiştir. Çatal kullanımı 1750 yılına gelinceye yaygınlaşmamıştı. Montaigne ondan habersizdi. Jean-Louis Flandrin´e göre, çatal Bizans´ta keşfedilmiş, 14. ve 15. yüzyıllarda İtalyan sofralarında özellikle makarna yemek için kullanılmış, oradan, 16. ve 17. yüzyıllar boyunca komşu ülkelere taşınmıştı. Dönemin din adamlarından bazıları için, çatal kullanmak gereksiz ölçüde gösterişli bir hareketti. Piskoposlar, Fransa´da misafirliği sırasında yemeğini çatalla yiyen Bizanslı bir prensesi uluorta azarlamışlardı. Oysa prensese göre, kraliyet ailesine mensup biri olarak yemeğe eliyle dokunmamak Bizans sofra adabının bir gereğiydi. 14. yüzyılda Ligurya, Toskana ve Venedik´in varlıklı burjuvaları, çatalı, ellerini yakma tehlikesinden korumak için benimsediler. Rönesans boyunca keşifler, yolculuklar, fetihler sayesinde Avrupalılar yabancı kültürler, âdetler, görgü kuralları ve düşüncelerle tanıştı. Yeni ve Eski Dünya, Doğu ile Batı arasındaki kültür alışverişiyle Avrupa’ya yeni yiyecekler, yeni tatlar geldi. Mutfaktaki bu devrim, ortaçağ geleneklerinden çok farklı yeni mutfak aletlerinin, yeni sofra adabının gelişmesine yol açtı. Giovanni Rebora’nın büyüleyici bilgiler ve olağanüstü resimlerle dopdolu kitabı çataldan başka, ekmek, çorba, makarnanın tarihine, çağlar boyunca tuz, peynir, et, balık, meyve ve sebzenin kullanımına ışık tutuyor. Sofra nasıl hazırlanırdı, şeker nereden gelirdi, şarap ve çay nasıl tadılırdı bu kitapta eğlenerek edineceğiniz bilgilerden sadece birkaçı.
Giovanni Rebora Cenova Üniversitesi Modern ve Çağdaş Tarih Bölümü’nde profesördür. 1983’te Birinci Kültür ve Yiyecek Tarihi Toplantısı’nı düzenlemiştir. Ortaçağda Batı ile Doğu Arasında İtalyan Mutfağı adlı kitabı yazmış, Kolomb’la Sofrada adlı kitabı da yayına hazırlamıştır.
ISBN: 975 8704486
Boyutları: 15,0 x 21,0 cm
Basım Tarihi: 2003 - Aralık
Konu: Türkçe Kitap - Yemek Kitapları - Yemek Kültürü ve Tarihi
Bu ürün hakkında henüz yorum yapılmadı.
Bu kitap hakkında bir yorum yazmak için, üye girişi üzerinden giriş yapmanız gereklidir.