- Kitap
- Aile Kitaplığı
- Başvuru - Kaynak
- Bilişim - Elektronik
- Çocuk Kitapları
- Din
- Edebiyat
- Eğitim
- Ekonomi
- Etnik
- Felsefe - Düşünce
- Hobi
- Hukuk
- İletişim - Medya
- İslam
- Kişisel Gelişim
- Müzik
- Psikoloji
- Sanat - Mimarlık
- Sınavlara Hazırlık
- Siyaset
- Sosyoloji
- Spor
- Tarih
- Temel Bilimler - Mühendislik
- Tıp - Sağlık
- Turizm - Gezi
- Yemek Kitapları
- Sesli Kitap / Sesli Kitaplar
- Müzik
- Arabesk
- Rap & HipHop
- Türkçe Jazz (Caz) & Blues
- Halk Müziği
- Fantazi & Nostalji
- Türkçe Pop
- Türkçe Rock
- Film & Dizi Müzikleri
- Klasik Müzik
- Çocuklar & Aile İçin
- Oyun Havaları - Oriental
- Enstrumantal
- Diğer
- Dini Yayın
- Şiir & Anlatı
- Dans
- Kürtçe
- Etnik
- New Age
- Alternatif
- Elektro - Sufi - Chill Out
- Özgün Musik
- Tango Kanto Operet
- Karadeniz
- Alaturka
- Relax & Chill-Out
- İlahiler
- Film
- Mutfak Elektroniği
- Çubuk Blender Setleri
- Mikserler
- Mutfak Robotları
- Tost Makineleri
- Ekmek Kızartma Makineleri
- Elektrikli Pişiriciler
- Fritözler
- Mikrodalgalar
- Mini Fırınlar
- Mısır Patlama Makineleri
- Doğrayıcılar
- Katı Meyve Setleri
- Narenciye Sıkacakları
- Düdüklü Tencereler
- Seramik Tava
- Seramik Tencere
- Seramik Sahan
- Seramik Buharlı
- Ev Elektroniği
- Çay Kahve Makineleri
- Bebek Bakımı
- Ev Tekstili
- Anasayfa
- Kitap
- Hüsamettin İnaç
- Faşizmin ve Sosyalizmin Sosyo-Politik Kökenleri
Faşizmin ve Sosyalizmin Sosyo-Politik Kökenleri
İnsanlık tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edebileceğimiz Endüstri Devrimi gibi güçlü bir sosyal devinimi getiren büyük olaylar, tarihte belki ilk defa insanlığı toplumlar halinde birleştirmiştir. Bu birleşme beraberinde büyük bir şehirleşmeyi, mesleki farklılaşmayı, işbölümünü, yeni üretim ve tüketim ilişkilerini, kısaca yeni bir dünyayı getirmiştir. Bu yeni dünya kendine özgü kurumları ve bu kurumların şekillendirdiği toplum tiplerini oluşturmuştur. Örneğin Endüstri Devriminin en somut öğesi olan fabrika kurulmuş, onun etrafında bu fabrikada çalışan insanlardan oluşan bir yerleşim birimi ve aynı mekanı, aynı işi ve kısaca aynı sosyal şartları paylaşan insanların oluşturduğu yeni bir bilinç doğmuştur. İşte bu köklü, kitlesel ve ani dönüşümü anlama, anlamlandırma ve genel kurallara bağlama fonksiyonunu o günlerde yeni yeni filizlenmeye başlayan sosyoloji bilimi üstlenmiştir. Aslında bu bilim dalı kökleri itibariyle hiç de yeni değildir. Öncelikle felsefenin oldukça geniş alanında boy gösteren sosyoloji, bu belirsiz ve uçsuz bucaksız alanı sınırlandırmak ve somut, gözlem ve deneye dayanan, mantıksal çözümlemelere imkan tanıyan yeni bir çehre kazanmak ister. Bunu yapmanın tek yolu da çağın getirdiği pozitivist ve evrimci anlayışın da yönlendirmesiyle matematik ve fizik gibi fen bilimlerinin metodolojilerini sosyolojiye uygulamak olmuştur. Öyle ki bu dönem daha önceki entelektüel birikimin sorgulandığı ve yeni sentez ve analizlere ulaşıldığı bir zaman dilimidir. Teknolojinin hızla geliştiği, bilimin hayatın tüm alanlarına hakimiyetini kurduğu ve adeta zamanın önceki yüzyıllara göre baş döndürücü bir hızla döndüğü bu alışılmadık çağ, kendine özgü sosyologlarını da ortaya çıkarmıştır. Bu dönem sosyologları; içinde bulundukları toplumları inceleyerek genel toplumsal kanunlara ulaşmaya çalışmışlar, aynı zamanda diğer toplumların da geniş analizlerini yaparak aradaki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya koyma çabasına girişmişlerdir. Karl Marx ve Vilferdo Pareto da yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız bu dönemin en belirgin niteliklerini taşıyan iki sosyologudur. Farklı coğrafyaları paylaşmalarına, değişik amaçlar uğruna çalışmalarına ve geliştirdikleri kendilerine özgü sosyal ve siyasi perspektiflerine rağmen bu iki bilim adamını birleştiren bir nokta mevcuttur: Toplumun problemlerine eğilme ve köklü toplumsal dönüşümleri hazırlayacak güçlü ve son derece zengin bir teorik kurguya dayalı çözümler üretme çabasını sürdürmeleri. Bu bağlamda biz çalışmamızı "Marx ve Pareto Sosyolojilerinin Karşılaştırılması" olarak isimlendirdik. Tabii ki bu başlık Marx ve Pareto sosyolojilerini karşılaştırmamızın nedenleriyle ilgili ve çalışma boyunca takip edeceğimiz argümanın ve ortaya koyacağımız tezin ne olduğuna dair yeterli bilgi vermekten uzaktır. Kanaatimizce ancak bu iki temel soruya inandırıcı ve yeterli cevabı verebildiğimiz ölçüde tezimiz anlamlı ve tutarlı olacaktır.
Dil: TürkçeISBN: 9786055911232
Sayfa Sayısı: 248
Boyutları: 13,5 x 21,0 cm
Basım Tarihi: Bursa / 2012 - Mayıs
Konu: Türkçe Kitap - Felsefe - Düşünce - Marksizm - Sosyalizm
Bu ürün hakkında henüz yorum yapılmadı.
Bu kitap hakkında bir yorum yazmak için, üye girişi üzerinden giriş yapmanız gereklidir.