Vira... Derken
Ege sahillerimizi ilk defa 1961 yılında, o zamanki teknem "Harem"le gezmiştim. Bilhassa güney sahillerini avcunun içi gibi bilen rahmetli Edip (Ossa) ağabey ile beraber iki ay Fethiye'ye kadar inmiştik. Daha o tarihte Ege'nin eşsiz güzelliğine hayran olmuştum.
Dünya seyahati dönüşü İstanbul'daki bir fabrikada çalışırken, gene her yıl bir aylık tatilimde, "Kısmet"le Ege'ye iner, bilhassa bir bölgeyi etraflıca gezer, dönerdik. Emekli olup, 1977-79 yıllarında yaptığımız Amerika gezisinden sonra Bodrum'a yerleştik. İşte o günlerden beri, Ege, "Kısmet"in vazgeçilmez dünyası oldu. Yılın 8-9 ayı bu sularda birbirinden güzel koylarda geçiyor.
İnsan bu denizi çevreleyen koyları ayrı ayrı gezip gördükçe, içinde uzunca yaşayıp etrafını, insanlarını, kuşunu, balığını, denizinin altını tanıdıkça, ne eşsiz bir cennet olduğunu daha iyi anlıyor. Hele yarım asra yakın dünyanın birçok denizini, kıt'asını, adasını bir küçük yelkenli ile gezip gördükten sonra, kıymeti daha da büyüyor.
Hiç şüphesiz dünyanın her yerinde ayrı güzellikte denizler, koylar vardır. Ama iklimi müsait, ulaşımı kolay, insanları misafirperver, hele dünya medeniyetinin beşiği olmuş böylesine yat turizmine elverişli bir doğa harikası, hiçbir yerde yoktur diyebilirim.
Son yıllarda sahillerimizin şöhreti dünyaya yayılınca birçok yabancı yatçı geldi, kıyılarımıza ait rehber kitaplar hazırladı. Bu yabancıların eserleri ile Türk yatçıları kendi sahillerini gezdi; onların koyduğu yabancı isimleri kullandı.
Doğrusu uzun yıllar biraz bencil düşündüm. Ücra, ıssız koyların gene öyle kalması için benim de yazmaya elim varmadı. Sonra yaş ilerledikçe, her yıl biraz daha eksilip yok olan bu doğa nimetlerini hem denizcilerin kullanımına sunmayı, hem de ileriki nesillerin ne kadar zengin sahillerimiz olup da kıymetini bilmeden ormanlarını yakmış, denizini kirletmiş, bakir koylarını nasıl betonla doldurmuş olduğumuzu ibretle bilmelerini istedim.
1997 yılında bir özel banka böyle bir kitap hazırlamamı benden istediği zaman bu düşünceler ve aynı zamanda bunun Türk denizciliğine yapmam gereken manevi bir görev olduğu bilinci ile bu teklifi kabul ettim. Yıllarca bu sularda gezerken uğradığımız liman ve koylar hakkında zaten gerekli bilgileri toplar, yazardım. Ona rağmen iki yaz, Kuşadası'ndan Antalya'ya kadar, 10 metrelik "Kısmet"in girebileceği tüm koyları, en ücra yerleri eşimle beraber yeniden teker teker dolaştık, imkan nispetinde sığlıkları iskandil ettik, eski ve yeni limanların son durumlarını gördük ve sonra bunları ben, en doğru şekilde sizlere aktarmaya çalıştım.
Önleyemediğim bazı aksaklıklarına rağmen, şayet bu kitap mavi-yeşil cennette gezerken sizlere yardımcı olabilir; henüz buraları görme fırsatı bulamayanları bir an evvel gelmeye özendirebilirse ne mutlu bizlere.
Allah Selamet Versin
-Sadun Boro-Mayıs, 2000 Gökova
Teşekkürler
Bu kitabın hazırlanmasında yardımlarını esirgemeyen kurum ve dostlara, huzurunuzda minnetlerimi arz etmek isterim.
Koyların özel harita ve portolonlarından istifade etmem için gerekli talimatı veren zamanın Dz. K.K.'nı Oramiral Güven Erkaya ve tüm bu çalışmalara destek olan Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi'ne (S.H.O.D.) üç yıl usanmadan gerekli malzemeyi hazırlayan Graphis Matbaa sahibi Özdemir Korkmaz'a, arkeolojik bölümleri yazmayı üstlenen araştırmacı ve rehber Suzan Tammer'e, yazıyı okuma zahmetine katlanan gazeteci ve denizci dostum Necati Zincirkıran'a, isimlerini burada sıralayamadığım daha nice dost ve yöre denizcilerine ve nihayet yıllarca beraber gezdiğimiz, bu güzellikleri paylaştığımız ve bana en büyük destek olan "Kısmet"in ikinci kaptanı eşim Oda'ya sonsuz teşekkürler...
Yüzyıllar önce bu sulara ait ilk kılavuz kitabını hazırlayıp bizlere yol gösteren büyük Türk denizcisi Piri Reis'in ruhu şad olsun
-Sadun Boro-Mayıs, 2000
"Vira Demir"in İstanbul'dan İskenderun'a kadar uzanan 5. baskısı çok kısa bir zaman içinde tükenmiş oldu. Bu zaman zarfında Marintürk'ün City Port Pendik ve Göcek'deki iki marinası, D. Marin Didim, Alanya Yat Limanı hizmete girdi. Onları bu baskıda daha kapsamlı anlatma imkanım oldu. Ayrıca bu güzergah üzerindeki değişiklikleri, edindiğim bilgileri yeni yapılan ve değişen fenerlerin 2010 yılı başındaki durumlarını sizlere aktarmaya çalıştım.
Sizlere hayırlı seyirler dilerim.
-Sadun Boro-Mart, 2010
ISBN: 9789750800524
Sayfa Sayısı: 504
Boyutları: 23,5 x 31,5 cm
Basım Tarihi: İstanbul / 2010 - Mayıs
Konu: Türkçe Kitap - Edebiyat - Edebiyat Tarihi
